LA VIE EN ROSE TADINDA PARİS TURU | Paris Seyahat Rehberi

tarafından Keyifliyim
0 yorum

Pembe bir hayat gibi bazen, bazense grinin tonları arasında kaybolduğunuz bir Paris. Her gidişte damağınızda ayrı bir tad bırakıyor. Kalabalık ve sakin, zevkli ve umarsız, coşkulu, heyecanlı, şehir kültürü ve geçmişin izleri bir arada. Kozmpolit, zıtlıklarla dolu ve her daim arzulanan bir şehir Paris.

Defalarca dünyanın en romantik şehri seçilmiş Paris’e bu yıl Sevgililer Günü’nü kutlamak üzere TatilBudur ile bir kez daha seyahat etme fırsatı bulduk. Her seyahatimizde başka bir yönünü keşfettiğimiz Fransa’nın başkenti, aşıklar şehri Paris için bu yazımızda sizinle notlarımızı paylaşacağız.

Bizim bu sene Sevgililer Günü’nü kutlamak için tercih ettiğimiz yer de yine Paris oldu.

Bu yazımızda Paris’te görülmesi gereken yerler nelerdir, Paris’e hangi mevsimde gidilir, Paris’te ulaşım nasıl sağlanır, Paris’te nerede yemeli gibi soruların cevaplarını bulabilirsiniz.

Dünyanın En Romantik Şehri Paris’e Ne Zaman Gidilir?

Paris est toujours une bonne idée. (Paris is always a good idea)

Audrey Hepburn’un “Paris her zaman iyi fikirdir.” sözünden yola çıkarak Paris’e her mevsim gidebilirsiniz. Bize göre Paris’in romantikliğiyle Sevgililer Günü’nün romantikliği bir araya geldiğinde Sevgililer Günü’nde gidilebilecek en özel destinasyonlardan biri oldu.

Paris’e yaz mevsiminde giderseniz, açık havada Sen Nehri kenarında yapacağınız bir yürüyüş ya da Paris’in sizi eski zamanlara götüren binalarının birinin altındaki kahvecinin önünde içeceğiniz bir kahvenin tadı daha güzel olabilir. Paris’te yaz mevsiminde en eğlenceli anları yaşayabileceğiniz müzik festivalleri ve açık hava film gösterimlerine denk gelme ihtimaliniz de çok yüksek.

Paris’e baharda giderseniz, hem güzel havanın tadını çıkarıp, hem de yeni tomurcuklanan çiçeklerle güzel görüntüler yakalayabilirsiniz.

Paris’e kışın giderseniz, Paris’in buz gibi soğuk havasında elele tutuşarak ısınmaya çalışabilir, Angelina’da içeceğiniz sıcak çikolata ile kendinizi soğuğa karşı koruyabilirsiniz. 14 Şubat Sevgililer Günü zamanı sevgiliniz, eşinizle Paris’e giderek sıcaklığı birbirinizde bulabilirsiniz.

Paris’e Nasıl Gidilir? Paris’e Ulaşım Nasıl Sağlanır?

Istanbul’dan Paris’e giderken 2 farklı havalimanı seçeneğiniz var. Biri Charles de Gaulle Havalimanı, diğeri ise Orly Havalimanı.

Paris’te Havalimanı-Otel arası Panaromik Şehir Turu ile Ulaşım

Biz bu Paris Turu‘muzda diğerlerinden farklı olarak havalimanından şehre ulaşım için, havalimanından iner inmez TatilBudur’un tur rehberi tarafından karşılandık ve otelimize kadar şehir turu yaparak ilerledik. Böylece hem havalimanı-otel arası zamanı değerlendirmiş olduk. Hem de ilk günden yol yorgunluğunu şehrin en önemli noktaları araç içinden ve bazı noktalarda fotoğraf çekmek için araçtan inerek gördük ve şehrin haritasını kafamızda canlandırma fırsatı bulduk. Havalimanı-otel arası ulaşımı bu şekilde değerlendirmenizi tavsiye ederiz.

Paris Charles de Gaulle Havalanından Şehir Merkezine Ulaşım

Kent merkezine 25 km uzaklıkta bulunan Charles de Gaulle Havalimanı’ndan her 7-8 dakikada bir kent merkezine hareket eden RER B isimli trene binebilir, isterseniz de shuttle servisi sunan firmalardan yer ayırtabilirsiniz.

Paris Orly Havalimanından Şehir Merkezine Ulaşım

Şehrin ikinci büyük havalimanı olan Orly’den her 10-20 dk’da bir kalkan OrlyBus biletinizi havalanında satın alabilirsiniz. Ayrıca 20 dk’da bir kalkan Le Bus Direct otobüsü için biletinizi önceden online olarak alabilir ya da otobüse bindiğinizde ödeme gerçekleştirebilirsiniz. Yukarıda da bahsettiğim şehir merkezine giden RER B trenine binmek için ise sürücüsüz OrlyVal trenine binip RER B’ye aktarma yapabilirsiniz.

Paris’te Şehir İçinde Ulaşım Nasıl Sağlanır? Paris’te Metro Kullanımı Nasıl Olur?

Paris’te şehir içi ulaşım için bir çok farklı seçenek mevcut. Paris’te ulaşım için Metro, RER, belediye otobüsü, taksi ya da UBER’i kullanabilirsiniz.

Metro daha çok şehir için ulaşım için kullanılırken, Paris’in diğer adıyla Île-de-France’in dahilinde şehrin merkezinin bir tık dışında kalan bölgelere ulaşmak için banliyö trenleri RER’i kullanabilirsiniz.

Paris metrosu, diğer bir adıyla “Metropoliten” Avrupa’nın en büyük ve en işlek metrolarından. 200km’den fazla uzun, dünyanın en eski metrolarından biri olarak da biliniyor. Paris’te şehir içinde ulaşımı Metrpoliten (Paris Metrosu) ile istediğiniz yere rahatça yapabilirsiniz. Bu metroyu kullanırken Paris Visit biletini hemen metro girişindeki kiosklardan kaç gün kalacaksanız o kadar günü seçerek kredi kartıyla bile kolayca alabilirsiniz.

Not 1: Geceleri güvenlik için metro ya da RER kullanmak yerine UBER kullanmanızı tavsiye ederiz.

Not 2: 42 nolu belediye otobüsüyle harika bir Paris turu da yapabilirsiniz 🙂

Paris Turu’nda Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler Nelerdir? 

Paris’te görülmesi gereken yerleri bizim gibi turla giderseniz ve havalimanından şehirdeki otelinize kadar panaromik şehir turu ile seyahatinize başlarsanız, aşağıdaki tüm yerleri tek bir seferde de görebilir ve yerlerini öğrenebilirsiniz. Hatta Trocadéro meydanında mola verip, durup Eiffel Kulesi ile ilk fotoğrafınızı çekip paylaşabilirsiniz.

Eyfel Kulesi (Eiffel Tower)

Paris denince akla ilk gelen, şehrin hatta ülkenin simgesi haline gelmiş Eyfel kulesi listenin en başında yer alıyor.

Bir efsaneye göre, Fransız yazar, Manupassant öğle yemeklerini her gün Eyfel Kulesi’nin altında yer. Neden her gün burada yediğini soranlara ise Eyfel’in tek gözükmediği yerin burası olduğunu söyler.

Fransızlara göre basit bir metal olan kule dünyada en çok fotoğraflanan yerlerden biri olmasıyla birlikte, akşamları 21.00 itibariyle saat başı yanıp sönen ışıklarıyla da görsel zenginliğini ve ihtişamını vurgulamaya devam ediyor.

Eyfel’i en iyi fotoğraflayabileceğiniz noktaları ayrı bir yazı ile paylaşacağız ama bir küçük ön ipucu olarak Trocadéro et Champ de Mars dışında Rue Saint Dominique ve Rue L’Université’i de şimdilik söyleyebiliriz.

Louvre Müzesi

Paris’in en büyük saraylarından biri olan Louvre müzesi, dünyanın en önemli tarihi sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Leonardo Da Vinci’nin Ünlü Mona Lisa tablosunun sergilendiği, şehrin simgesi haline dönmüş bu müze Paris’te mutlaka görülmesi gerekenler listesinin başında yer alıyor.

Müzenin tamamı çok büyük olduğundan uzun uzun vaktiniz varsa ve sanatla ilgileniyorsanız günlerinizi buraya ayırabilirsiniz. Kısıtlı vaktiniz varsa önce kadının güzelliğini anlatan Vénus de Milo’yu (Miloslu Venüs/Afrodit) ardından, Da Vinci’nin Mona Lisa tablosunu (, ardından dünyanın en büyük tablosu olan Les Noces de Cana (Kana’daki Düğün) ‘ü, yunan motiolojisi zafer tanrıçası La Victoire de Samothrace (Semadirek Zaferi / Semadirekli Nike)’ı, son olarak da Fransız devriminini simgesi olan Özgürlük Tablosu’nu (Liberty Leading the People)’u görüp, Louvre önündeki piramitlerde fotoğraf çektirip geri kalanını başka bir sefere bırakabilirsiniz.

Not: Louvre’un içindeki Leonardo Da Vinci’nin Mona Lisa heykeli hayal ettiğinizden azıcık farklı olarak cam bir fanus içerisinde ve önü her zaman çok kalabalık oluyor.

Notre Dame de Paris Katedrali

Yedi yüz yıl boyunca Katolik Paris’in odağı Fransız Gotik mimarisinin başyapıtlarından biri olan katedralin geniş iç alanı 6000 kişiyi barındırabiliyor.

Notre Dame de Paris’ye gelmeden önce ya da çıkınca kısa bir mola vermek isterseniz Shakespeare and Company Bookstore’daki kitapları inceleyip bir yandan kahvenizi yudumlayabilirsiniz.

MontMarte Tepesi

Paris’in en yüksek rakımı olan yerde bulunan bu bölgede şehrin tepeden görünümünün keyfine varıp, eğer isterseniz Ressamlar tepesi olarak da bilinen bu tepede kendi resminizi de yaptırabilirsiniz.

Sacre Coeur Bazilikası

Montmartre’de bulunan Sacre Coeur klisesinin hem en üst katına çıkarak hem de önündeki meydandan Paris’in kuşbakışı manzarasının keyfine varabilir, Paris’in düzlüğü karşısında hayret ve hayranlıkla kendinizi şehri izlerken bulabilirsiniz.

Rue Cremieux

Paris’in çok bilinmeyen, çok renkli belki de tek renkli bu sokağında fotoğraf çekmeyi ve çekilmeyi seviyorsanız ruhunuzu açacak rengarenk bir sokak deneyimi yaşayabilirsiniz.

Concorde Meydanı

Paris’te pek çok turistik atraksiyonu bünyesinde barındıran bu meydan, Şanzelize’den aşağıya doğru indiğinizde karşınıza çıkıyor. Temmuz ayında gelirseniz, Arc de Triomphe’den Concorde Meydanı’na kadar askerlerin yaptığı zafer yüryüşüne tanık olabilir, geçit törenini keyifle izleyebilirsiniz.

Jardin du Luxembourg

İçerisinde çeşitli stilleri barındıran bu bahçeler topluluğunda görsel şovun tadını çıkarın.

Pantheon

Büyük yazar ve filozof Voltaire, ünlü yazar Victor Hugo ve görme engellilerin kullandığı Braille alfabesinin mucidi Louis Braille gibi Fransa tarihinin önemli isimlerinin mezarlarına ev sahipliği yapan bu özel anıt, Lüksemburg Bahçesi’nin karşısında yer alıyor. Anıtın kubbesinden harika bir Paris manzarası izlemek mümkün.

Versay Sarayı

1.Dünya Savaşı’nı sonlandıran Versay Barış Anlaşması’nın imzalandığı, Fransa’nın en seçkin ve köklü şatoların birisi olan Versay Sarayı, Fransa’nın en güzel Barok yapılarından biri olarak kabul edilen Chapelle Royale’e ev sahipliği yapar ve geometrik şekillere sahip formel bahçeleri ile ziyaretçilerine görsel bir şölen yaşatır.

Paris Sokakları

Paris’te yukarıda saydığımız olmazsa olmaz yerlerin dışında, yürüyebildiğiniz kadar yürüyün. Paris’te 6 binden fazla sokak bulunuyor ve her sokak her cadde birbirinden daha güzel ve eski zamanlarda yolculuk yaşatıyor hissi veriyor.

Paris’te mutlaka görmeniz gerekenler için diğer tavsiyelerimiz ise;

Şehrin ünlü operası olan Opéra national de Paris’te opera gösterisi izleyebilir, Lido de Paris ve Moulin Rouge’da kabaret şov izleyebilir, Arc de Triomphe (Zafer Takı) anıtını görebilir, Eyfel Kulesi’ni en güzel seyredebileceğiniz Trocadero Meydanı’na gidebilir, Pont des Arts adı verilen aşıklar köprüsünde aşkınızı sonsuzlaştırmak için kilit asabilirsiniz.

Not: Paris’te izleyeceğiniz özel şovlar için biletleri çok önceden ayarlamanız gerekiyor. Önceden ayarlamadıysanız TatilBudur gibi bir tur şirketi üzerinden de ayarlayabilirsiniz.

Pariste Nerede Yenilir ve İçilir?

Paris’te deneyebileceğiniz 9binden fazla kafe, bar ve restoran var, bunları ziyaret etmek 30 yıldan fazla sürse de sizin için seçtiğimiz Paris’te yeme içme için top listemizi aşağıda paylaşıyoruz.

Paris’te yemek önerileri 

Özellikle akşam yemeklerinin başlı başına bir kültür olduğu Fransa’da, tüm dünya mutfaklarına ait lezzetleri tatmak mümkün. Tabi ki Paris’e gelmişken değişik tatlar denemenizi tavsiye ediyoruz: soğan çorbası, midye, steak tartar, ördek, fuagra (kaz ciğeri), escargot(salyangoz), entrecote (Antrikot) ve dahası… Bu lezzetleri en güzel atmosferde deneyimleyebileceğiniz birkaç mekan önerimiz ise şu şekilde:

Leon: Midyesiyle ünlü bu restoranda “Moule Gratinée” öneriyorum. Midye sevmiyorsanız menülerinde salatadan hamburgere kadar çeşitler mevcut.

Le Relais de l’Entrecôte: Paris’in en ünlü antrikot restaurantlarından olan mekanın üç şubesi var.  Atmosfer ve dekor olarak son derece sıcak ve zarif olan restaurantta masanıza oturabilmeniz için sıra beklemeniz muhtemel.

Confit de Canard: Farklı lezzetlere açıksanız Fransız mutfağının en leziz yemeklerini bu restorantta deneyebilirsiniz. Özellikle ördek eti sevenler ve merak edenler için tavsiye edebiliriz.

Paris’te Cafe Önerileri 

Paris’te yeni sokaklar ve tarihi yapılar keşfetmek dışında yapılacak en güzel aktivitelerden birisi de kafede tatlı eşliğinde kahvenizi yudumlarken yorgunluğunuzu atmak olacak. Tarihte Viktor Hugo, Albert Camus gibi yazarların ve filozofların da çalışmak için çokça tercih ettiği sokak köşeleri kafelerinden kahve düşkünü değilseniz bile sıcak çikolatalarının tadına bakmanızı kesinlikle öneririz.

Les Deux Magots: Saint Germain des Prés Kilisesi‘nin bulunduğu meydana bakan köşede yer alan kafe Paris’in en meşhur kafelerinden biri. Espressonuzu yudumlarken ister kitap okuyun, ister sevdiğinizle sohbetin tadını çıkarın.

Cafe De Flore: Jean-Paul Sartre, Picasso, Albert Camus gibi döneminin Fransız aydınlarının müdavimi olduğu mekan, Les Deux Magots gibi kentin en popüler kafelerinden.

Merci: Karnınızı muhteşem bir kahvaltıyla doyururken ruhunuzu da sanatla doyuracak bir mekan arıyorsanız Merci tam size göre. Sanat atölyeleri arasında gezinebilir, kitapları karıştırabilir ve bu sırada espressonuzu yudumlayabilirsiniz. Fransız bloggerların favori mekanı olan Merci’de siz de bol bol fotoğraf çekin, çektirin.

Paris’te tatlı önerileri 

Paris ile özdeşleşmiş rengarenk makaronlar damağınızı coşturduğu kadar göz zevkinizi de coşturacak. Krem brüle, enfes tarteletler ve binbir çeşit leziz keşfedilmeyi bekleyen tatlılar için sık sık mola vermek zorunda kalacaksınız.

Angelina Paris: Tatlılarıyla ünlü bu kafede, sıcak çikolatanızın yanında mont blanc isimleri pastalardan istemeyi unutmayın.

Pierre Herme: Şehrin en güzel makaron ve çikolatalarını mutlaka tadın.

Paris’te kokteyl bar önerileri

Gün boyu gezdiniz, uzun mesafelar yürüyerek şehri keşfederken ruhunuzla da yeni bir keşif gerçekleştirdiniz. Güzel bir müzik ve kokteyl eşliğinde rahatlamayı hak ettiniz. İşte bu muhteşem chill için size önerilerimiz:

Candelaria: Paris’in hidden gemlerinden olan bu mekanda harika kokteyllerin ve hoş müziğin tadını çıkarabilirsiniz.

Le Kremlin: Harika kokteylleri ve ambiansıyla popüler olan bu mekan, günün yorgunluğunu gecenin ilerleyen saatlerinde atmak için en iyi alternatiflerden. Ayrıca akşam 6-8 arası happy hourları var.

Le Sherry Butt: Kokteyllerinde tamamen ev yapımı malzemeler kullanan bar, Timeout’un en iyilerinden.

Pariste Nerede Kalınır?

Paris’te kalacak otel seçimi yaparken şehir merkezine yakınlığı, konforu, güvenliği, kaliteli hizmeti ve güler yüzlü çalışanlara sahip olması göz önünde bulundurulması gereken kriterlerin başında geliyor.

Honore caddesinde bulunan Hotel Costes, Paris’in en şık oteli. Kendi kafesi, restaurantı ve barı olan otelin  atmosferi harika, ayrıca olağanüstü bir menüye sahip. Odalar geniş, sizi film sahnesinde hissettirecekmişçesine otantik.

Hotel Costes cozy havasıyla ve güleryüzlü çalışanlarıyla Paris geziniz boyunca size evinizin rahatlığını yaşatacak şehrin en iyi otellerinden birisi.

Siz de Paris’e ister tarihi, ister modası, ister sanatını keşfetmek için gidin, kendinize göre bir şey mutlaka bulacaksınız.

Işık Şehri sizi daima büyüleyecek! 

Tüm bu keyifli anları yaşamak, Paris’in caddelerinde keyifle yürürken, aklınıza takılan en ufak soruda hemen arayıp sorabileceğiniz birini bulmak, otel uçak rezervasyonlarınızı size en uygun şekilde ayarlayacak, üstelik havalimanından otele kadar yapacağınız turla sizi şehre ilk günden alıştıracak önerimiz, bizim de ilk defa katılıp çok memnun kaldığımız TatilBudur turu olur.

TatilBudur’un Paris turu na ulaşmak için bu linki tıklayabilirsiniz.

Paris Turumuzun keyifli videosunu da aşağıda paylaşıyoruz.

Beğeneceğin diğer yazılarımız

Yorum Yap